Kütahya Meydan Mahallesi’nde yer alan ve bölge halkının gözbebeği olan tarihî Kumluk Camii, uyuşturucu bağımlılarının meskeni haline geldiği iddia ediliyor.
İBADET DEĞİL, ZEHİR NEFESİ
Kütahya’nın göbeğinde, Meydan Mahallesi Kınalı Sokak’ta yükselen ezan seslerine artık uyuşturucu tacirlerinin ve bağımlıların gölgesi düşüyor.
Bölgedeki iki ibadethaneden biri olan Kumluk Camii’nin tuvalet ve lavaboları, adeta bir “zehir mutfağına” dönüştüğü iddia ediliyor. Cami içerisinden gelen son görüntüler, durumun vehametini gözler önüne serdi: Yerlerde uyuşturucu yapımında kullanıldığı tahmin edilen alüminyum folyolar ve bir parfümün parçası olan valf ve pompaların zehir çekmek için birer aparata dönüştürülmüş halleri görüntülendi.
KAMERALAR MI KÖR, SİSTEM Mİ?
“Güvenlik” adı altında büyük bir boşluğun olduğunu iddia eden cami cemaati avlunun 7/24 güvenlik kameralarıyla kayıt altına alınırken, bu şahısların nasıl olup da bu kadar rahat hareket edebildiği merak ediliyor.
Mahalle sakinleri tedirgin, cemaat öfkeli! Kameralar kayıttayken bu rezaletin yaşanması, “Güvenlik sadece izlemek için mi var, müdahale ne zaman gelecek?” sorusunu akıllara getiriyor.
SOKAKTAKİ CANAVAR KAPIMIZDA
Türkiye’nin dört bir yanında uyuşturucu yaşı ilkokul seviyelerine indiği iddia edilirken, metruk binalardan sonra artık en kutsal mekanlarımız olan camiler bile bu kirli hareketin parçası haline getiriliyor.
Parfüm şişesi başlığı gibi günlük eşyaların bile uyuşturucu aparatına dönüştürülmesi, zehrin nasıl bir yaratıcılıkla (!) sokaklara yayıldığının kanıtı oldu. Kumluk Camii’nde yaşanan bu tablo, toplumsal bir çürümenin ve denetimsizliğin en sarsıcı vesikasıdır.
“BURASI ALLAH’IN EVİ, ZEHİR YUVASI DEĞİL!”
Mahalle halkı yetkililere sesleniyor: “Çocuklarımızı namaza gönderirken korkuyoruz. Camiler huzur bulduğumuz yerler olmalı, kapısında nöbet tuttuğumuz korku yuvaları değil!” Kütahya emniyetinin ve yerel yönetimin bu “fiyasko” görüntülere karşı nasıl bir adım atacağı ise merak konusu.